Details
TEKNOLOJİNİN GİZEMLİ SIÇRAYIŞI
Big christmas sale
Premium Access 35% OFF
Details
TEKNOLOJİNİN GİZEMLİ SIÇRAYIŞI
Comment
TEKNOLOJİNİN GİZEMLİ SIÇRAYIŞI
The podcast discusses a theory about how technology has suddenly advanced. It explains that for most of human history, progress was slow, with significant advancements occurring only in the last 50,000 years. The invention of the wheel and electricity took thousands of years to develop. However, in the last 100 years, there has been a rapid acceleration in technology, such as the invention of the light bulb and telephone. The theory suggests that a possible reason for this sudden leap is an extraterrestrial event in 1947, where a UFO crash occurred and communication was established with non-human entities. These entities allegedly shared advanced technology with humans in exchange for the use of Earth's resources. The theory is supported by various technological advancements that followed the event, and some believe that humans were used to create a hybrid race. The podcast concludes by mentioning the stories of abducted humans and promises to explore these topics further in future epi Merhaba, bu podcastimizde sizlerle teknolojinin aniden nasıl sıçradığıyla ilgili bir teori paylaşacağım. Ancak tekrar söylüyorum, teoriden ibaret olduğunu unutmayın. İnsan ırkı tarihi on binlerce yıldır devam ediyor. Bu süreçte kendi hayatını kolaylaştırması için düşünerek elde ettiği araç ve gelişler günümüze kadar birçok değişikliğe uğramıştır. Ancak burada derin bir araştırma yapmasak bile, insanlık tarihinin büyük bir bölümü yavaş bir şekilde ilerlemiştir. Evrensel olarak baktığımızda tabi ki hiperhızlıdır, ancak burada dikkat etmemiz gereken sadece ırkımanın beceri süresidir. İnsan kavramından önce, fosiller ve DNA, bize benzer insanların yani anatomik olarak çağdaş homo sapiensin üç yüz bin yıl kadar önce ortaya çıktığını gösteriyor. Ona karşılık arkeoloji çalışmaları, karmaşık teknoloji ve kültürlerin yani davranışsal çağdaşlığın daha yakın bir zamanda, elli bin ila altmış beş bin yıl önce evrimleştiğini ortaya koyuyor. Bu verilere bakarsak, üç yüz bin yıllık tarihimizin sadece son elli bin yıl öncesinde sıçrama yaptığı görünüyor. Yani geride kalan iki yüz elli bin yıllık yaşam sıradan düzeyde geçmiş gözüküyor. Bu son elli bin yıllık tarihimizde geniş olarak bakmak gerekirse, teknoloji yine de az gelişmiştir. Bunun en iyi örneği, teknolojinin başlarından biri olarak kabul edilen tekerleğe bir göz atalım. Tekerlek milattan önce dört bin ila dört bin iki yüz tarihlerinde Mezopotamya'da ortaya çıktığı düşünülüyor. Yani ilk sıçrayıştan yaklaşık kırk beş bin yıl sonra. Mezopotamya'nın teknoloji ilerlemesi bu seviyeye yavaş ilerlerken, bir diğer teknolojinin en değerli üyesi elektrik bile bin altı yüzlü yıllar, yani sadece dört yüz yıl önce ciddi şekilde araştırmalar yapıldı. Elektriğin kullanımı bu kadar yakın bir zamanda işlendiği bir dünyada, nasıl son yirmi senede ani bir sıçrayış olabiliyor? Biraz daha ayrıntıya girerek devam edelim. Sıçramızı çok ciddi bir şekilde kolaylaştıran ampul, bin sekiz yüz yetmiş dokuzda resmi olarak Edison tarafından icat edilmiştir. Tabi çok daha ayrıntıya girecek olursak Nikola Tesla daha önce ampulün keşfini yapmıştır. Fakat bu da başka bir podcast'in konusu. Üç yüz bin yıllık tarihimizde sadece yüz kırk dört yıl önce bulunan ampul, ne kadar yavaş ilerlediğimizi açık bir şekilde gösteriyor. Telefonun icadı yine aynı yıllar içerisinde gerçekleşiyor. Burayı dikkatle dinlemenizi istiyorum. Bin sekiz yüz yıllarda bulunan telefon veya ampul gibi icatların yüz yıl sonra yani bin dokuz yüz yıllarda da aynı kaldığını görüyoruz. Sadece telefon özelinde bile aradan geçen on yılda da aynı, bir diğer on yılda aynı, bin dokuz yüz otuz da aynı, bin dokuz yüz kırk da aynı, bin dokuz yüz elli de aynı, bin dokuz yüz altmış, yetmiş, seksen, bin dokuz yüz doksan da aynı. İki bin yılı ve öncesine bakarsanız teknolojinin ne kadar yavaş ilerlediğini görürsünüz. Peki iki binde ne oldu? Telefonun icadından iki bin yılına kadar telefon mekaniği aynıydı. Peki bin dokuz yüz yetmiş üç yılında çevirmelerinin yanı sıra tuşlu telefonlar çıktı, tuşlar eklendi. Telefon buluşunun iki yüz yıl sonrası ekranlı ve dokunmatik telefonların piyasaya sürülmesi, firmaların harıl harıl yepyeni çağ atlatan teknolojileri insanlar tanıtmasının arkasında bir neden olabilir mi? Gelelim teorimizin azıl içeriğine. İçeri girişimi aynı yavaşlıkta ve sıra zorlukta devam ederken iddialara göre 4 Temmuz 1947 gecesi ABD'de küçük bir New Mexico kasabası olan Roseville yakınlarında bir uçan daire düştü. Uçan dairenin enkazı ve uzaylı mürettebatının bedenleri olayı haber alan ordu tarafından hemen kaldırıldı. Hızlı bir giriş yaptım ancak asıl konumuz evet bu. Olayın yaşandığı 1947'den 1960'a kadar dillerden düşmeyen bu olay devletin olayı unutturma çabaları ile 1970'lere doğru insanlardan pek de duyulmamaya başladı. Az önce ne demiştik ilk tuşlu telefon 1973'de çıkmıştır. Olayın ayrıntısına üstün körü bakacak olursak iddialara göre içerisinden kurtarılan dünyaya ait olmayan canlı ile iletişime geçilmiştir. Nasıl iletişime geçildiği konusunda farklı bir podcast'ta yer veririm ancak ihtiyacımız olan bileği sadece iletişime geçilmesidir. İletişime geçildiği zamandan itibaren bulunan hayati teknolojilerin bir çoğunu söylüyorum. Lazer teknolojisi 1960. Kevlar yani ısıya dayanıklı olan malzeme 1965. İlk yapay uydu olan Sputnik 1950 yılında fırlatılmıştır. 1957'de resmi kayıtlardadır. Ultrason cihazı 1958 ve en önemlisi internet 1989. Bunun gibi birçok çağ atlatan teknoloji neredeyse Roseville olayından sonra ardı ardına gelmiştir. Olaydan önce teknolojinin sıradan ilerleyişini zaten anlattım. İddialara göre iletişime geçilen dünya dışı varlığın söylediği şeyler çok garip. Varlık şunlardan bahsediyor. Sizlerle tanışmak ve iletişime geçmek için böyle bir kaza görüntüsü vermemiz şarttı. Çünkü aksi takdirde ırkınız daha çok banaya girecek ve size söyleyeceğim şeyler bir sürede olsa gizli kalamayacaktı. Etik unsurlar çerçevesinde gezegeninizin kaynaklarını kullanmayı istiyoruz. Karşılığında size teknoloji paylaşmak istiyoruz. Sizlerle iletişime geçip sormamın sebebi evrensel doğrular ve galaktik hukuk sistemidir. Sizler de bir süre sonra galaktik medeniyete adım atabilirsiniz. Bu tür diyalogları barındıran anlaşmadan sonra teknolojinin patlama yaptığını anlatan bu teorinin birçok destekçisi ve günümüzde de savunanları vardır. Hatta ülkemizde uzay bilimcisi olan Haktan Akdoğan'ın söylemlerine göre gezegenimizin kaynaklarını kullanan bu yaşar formları bir yandan da insan ırkının bazı genlerini kendine adapte etmek ve melez ırk yaratmak için kullanıldığı söylüyor. Belki görmüşsünüzdür uzaylılar tarafından kaçırılan insanların hikayeleri internette dolaşıyor. Birçok uzay bilimcinin söylediği iddialardan biri de budur. Gen araştırması için ve hasta olan insanları iyileştirmek için alıkonulan insanların anlattıkları da buna desteklenen yetenektedir. Bir başka podcastimizde alıkonulan insanların hikayeleri ile birlikte olacağız. Dinlediğiniz için çok teşekkür ederim. Takipte kalın. Hoşçakalın. Arrivederci.